
Vajinal ıslanma, vulva ve vajina girişinde hissedilen nemlenme ile vajinal kanalların kayganlığını sağlayan doğal sıvı salgısının genel adıdır; cinsel uyarılma sırasında artan kan akımı ve vajinal duvarlardan geçen plazma transüdasyonu ile birlikte Bartholin ve diğer sekretuar yapıların katkısıyla oluşur.
Vajinal ıslanmanın en temel nedeni cinsel uyarılmadır. Uyarılma sırasında genital bölgedeki kan akışı artar ve vajinal dokulardan doğal olarak kayganlaştırıcı bir sıvı geçişi olur. Bunun yanı sıra östrojen gibi hormonlardaki değişiklikler, özellikle yumurtlama döneminde artan servikal mukus, yoğun fiziksel aktiviteyle oluşan nemlenme, bazı ilaçlar ve kullanılan kayganlaştırıcı ürünler de vajinal ıslaklığı artırabilir. Bu nedenle ıslanma hem vücudun doğal bir yanıtı hem de hormonlar ve günlük aktivitelerle etkilenen bir süreçtir.
Fizyolojik olarak vajinal ıslanma, öncelikle genital bölgenin vazodilatasyonu ve damar geçirgenliğinin artmasıyla başlar; bu da vajinal epitel üzerinden plazma benzeri sıvının transüdasyonuna yol açar. Bartholin bezleri ve vajina girişine yakın mukozal bezler ek miktarda mukus/sekret salgılayarak kayganlığı artırır; uyarı süresine ve hormonal duruma göre sıvının miktarı ve bileşimi değişir.
Hayır; bireyler arasında belirgin farklılıklar vardır. Genetik yapı, yaş, hormonal durum (adet dönemi, gebelik, emzirme, menopoz),kullanılan doğum kontrol yöntemleri, kronik hastalıklar, psikolojik durum ve yaşam tarzı faktörleri ıslanma miktarı ve süresini etkiler. Özellikle menopoz dönemindeki düşen östrojen seviyeleri birçok kadında belirgin azalmaya yol açabilir.
Vajinal ıslanma; hormon düzeyleri, cinsel uyarılmanın kalitesi, kullanılan ilaçlar, yaşam tarzı ve bazı tıbbi durumlar tarafından doğrudan etkilenir. Özellikle östrojen seviyelerindeki değişiklikler, stres, sigara ve tahriş edici ürünler ıslaklığı belirgin şekilde azaltabilir.
Vajinal ıslanmayı etkileyen başlıca faktörler:
Kısa vadede, uygun ön sevişme, fiziksel ve psikolojik uyarının artırılması, su- veya silikon-bazlı kayganlaştırıcı kullanımı ıslaklığı artırır veya konfor sağlar. Orta-uzun vadede hormonal nedenli azalmada yerel östrojen tedavileri (vajinal östrojen krem/fitil/spiral) veya doktor önerisine göre sistemik tedaviler etkilidir; ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri (sigarayı bırakma, yeterli sıvı alımı, stres yönetimi) fayda sağlayabilir.
Vajinal ıslaklıkta belirgin bir azalma fark ettiğinizde ve bu durumla birlikte ağrı, yanma, kaşıntı, kötü koku veya beklenmeyen kanama gibi belirtiler yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana başvurmanız gerekir. Çünkü bu bulgular enfeksiyon, hormonal dengesizlik, mantar problemi, bakteriyel vajinoz veya vajinal kurulukla ilişkili cilt hassasiyeti gibi tedavi gerektiren durumların habercisi olabilir.
Cinsel ilişki sırasında sürekli ağrı (disparoni) yaşıyorsanız, bu durum vajinal kuruluk, enfeksiyon, vajinal atrofi, pelvik taban kas spazmı veya daha ileri tetkik gerektirebilecek yapısal sorunlara işaret edebilir.
Ayrıca geçmişte kemoterapi veya pelvik radyoterapi aldıysanız, menopoz nedeniyle östrojen eksikliği riskiniz varsa ya da otoimmün hastalık belirtileri (ağız-göz kuruluğu, eklem ağrıları vb.) bulunuyorsa vajinal ıslaklıktaki değişimler daha dikkatle izlenmelidir. Bu durumlarda oluşan vajinal kuruluk, ileri dönemde hem yaşam kalitesini hem de cinsel sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Kısacası; vajinal ıslaklıkta ani değişiklikler, eşlik eden rahatsızlık verici belirtiler veya risk faktörleri varsa gecikmeden bir kadın sağlığı uzmanına başvurmak en doğru adımdır.
Vajinal ıslanma azaldığında önce günlük alışkanlıklarınızı gözden geçirmek faydalı olur. Yeterli su içmek, sigarayı bırakmak, cinsel uyarıyı artırmak ve genital bölgeyi tahriş eden parfümlü sabun veya ürünlerden uzak durmak ilk adımlardır.
Su veya silikon bazlı kayganlaştırıcılar da ilişki sırasında konfor sağlayabilir. Sorun stres, ilaç kullanımı (özellikle antidepresanlar) veya hormon değişikliklerinden kaynaklanıyorsa bir doktora danışarak ilaç düzenlemesi, hormon testleri veya lokal östrojen gibi tedaviler değerlendirilebilir. Eğer ağrı, yanma, kötü koku, kanama veya enfeksiyon belirtisi varsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Hamilelikte hormonal değişiklikler (özellikle östrojen artışı) servikal mukusu ve vajinal akıntıyı artırır; bu nedenle artmış vajinal nem veya akıntı gebeliğin erken belirtilerinden biri olabilir. Ancak artmış nemin kaynağı gebelik dışında enfeksiyon, cinsel aktiviteler veya hormonal dalgalanmalar da olabileceğinden tek başına güvenilir bir gebelik testi olarak kabul edilmez—şüphe varsa gebelik testi yapılmalıdır.