OP. DR. BARIŞ KORKMAZKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı+90 532 223 2379Randevu ve İletişimYORUMLAR
TürkçeEnglish
Menü

Menoraji (Aşırı Adet Kanaması)

Menoraji (Aşırı Adet Kanaması)

Menoraji (Aşırı Adet Kanaması) Nedir?

Menoraji adet dönemlerinde beklenenden çok daha fazla kanama olmasına verilen addır. Bazı hastalarda kanama normalden iki katı düzeyde de olabiliyor ve aynı zamanda adet dönemleri oldukça uzun süre devam ediyor. Menorajinin hem kansızlık gibi farklı hastalıklara neden olabildiğini hem de mevcut bir hastalıktan kaynaklanıyor olabileceğini belirtmek gerekiyor. Bu nedenle aşırı düzeyde adet kanaması yaşayan kadınların hiç zaman kaybetmeden doktora başvurması ve bu sorunun araştırılması gerekiyor.

Bu sorunun hangi yöntemlerle tedavi edildiğine konusuna değineceğiz. Ancak öncelikle aşırı adet kanaması kendini hangi belirtiler ile belli ediyor sorusunun yanıtını açıklayalım. Çünkü belirtiler tüm kadınlar tarafından bilinmelidir ve belirtiler ortaya çıktığında da mutlaka bu sorun ciddiye alınmalı, en kısa zamanda bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşülmelidir. Aşırı adet kanamalarının çok ciddi hastalıklardan kaynaklanıyor olabileceğini asla unutulmaması gerekir.

Menoraji Belirtileri Nelerdir?

Yaygın şekilde görülen menoraji belirtileri şöyledir:

  • Bir haftadan daha uzun süren vajinal kanama olması
  • Neredeyse saat başı ped ya da tampon değişimine ihtiyaç duyulması
  • Çift ped kullanımını gerektiren şiddetli adet kanamaları
  • Bozuk paradan daha büyük olan pıhtılar gelmesi
  • Kanama nedeniyle düzenli günlük aktiviteler gerçekleştirememek
  • Sürekli olarak yorgun ve halsiz hissetmek
  • Nefes darlığı çekmek gibi anemi belirtileri yaşamak
  • Alt karın bölgesinde ya da pelvik bölgede sabit bir ağrı olması

Elbette her kadında aynı belirtiler ortaya çıkmayabilir. Örneğin aşırı kanamaya karşın bir karın ya da kasık ağrısı görülmeyebilir. Böyle durumlarda da mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Doktora başvurmak için belirtilerin tümünün ortaya çıkmasını beklememelisiniz.

Menoraji Tedavisi Nasıl Olur?

Tedavi aşamasına geçilmeden önce aşırı adet kanaması tanısının konması gerekir. Bu sorunun AUK yani anormal uterin kanama kategorisinde değerlendirildiğini belirtelim. Tedavi seçeneklerine geçilmeden önce bu rahatsızlığa yol açan unsurların tespit edilebilmesi için bazı muayene ve tetkiklerin yapılması gerekir. Gebelik durumu, menopozal durum ilk olarak değerlendirilen unsurlar oluyor. Kan testi ile hastanın hormon değerlerine bakılmasına da ihtiyaç duyulabilir.

Hastaya menoraji tanısı konduktan sonra ilk tedavi seçeneği genellikle kontraseptif hapların kullanımı yani ilaç tedavisidir. Şayet ilaç tedavisi ile semptomların ortadan kaldırılması mümkün olmazsa bu durumda cerrahi tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekebilir.

Tedavide kullanılan ilaçlar hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından belirlenir. Bu ilaçların doğum kontrol hapları, progesteron içeren haplar, östrojen içeren haplar, depo progesteron ilaçları olabileceğini belirtelim.

Bununla birlikte progesteron hormonu içeren rahim içi araçlar da bir diğer tedavi seçeneği olabiliyor. Şayet hastalığa yol açan kanın pıhtılaşmasıyla ilgili bir sorunsa bu durumda hematoloji uzmanı ile birlikte multidisipliner bir yaklaşımla tedavi gerçekleştirilir. Rahmin alınması ise son çare olarak değerlendirilen bir tedavidir.

Aşırı Adet Kanaması Ne Anlama Gelir?

Tıpta menoraji olarak adlandırılan aşırı adet kanaması adet dönemlerinde kanamanın 80 ml üzerinde olması ve uzun sürmesi anlamına geliyor. Kadınlarda adet dönemlerinde kanama miktarı her zaman aynı düzeyde olmaz. Ancak genellikle her adet döneminde 20 ml ile 80 ml arasında bir kan kaybının yaşandığını söyleyebiliriz.

Tıpkı kanamanın miktarı gibi kanamanın kaç gün sürdüğü de kadından kadına farklılık gösterir. Normalde adet dönemleri 2 gün ile 6 gün arasında değişir. Ancak aşırı adet kanamasını yaşayan kadınlarda bu süre daha uzun olabiliyor.

Hatta 12 günü geçtiği durumlarla da karşılaşılabilir. Yapılan araştırmalara bakıldığında kadınların yaklaşık % 12’sinin bu problemi yaşadığı göze çarpıyor. Özellikle 36 ile 40 yaş arasında olan kadınlarda sorun daha yaygın görülebiliyor. Bu yaş aralığında menorajinin görülme oranı iki katına çıkıyor ve yaklaşık % 24 düzeyine çıkıyor.

Aşırı Adet Kanaması Nedenleri

Genellikle kadınlar aşırı adet kanaması yaşadıklarında bu soruna yol açan unsurları da merak ediyor. Öncelikle bu problemin hormonal nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabildiğini belirtmek gerekiyor. Vücudun hormon dengesi adet dönemleri üzerinde bir hayli etkilidir. Hormonal dengenin bozulması ise adet dönemleriyle ya da adet kanamaları ile ilgili çeşitli sorunları beraberinde getirebiliyor. Tiroid problemleri bu soruna yol açan unsurlardan bir diğeridir.

Kadınlar arasında oldukça yaygın bir şekilde görülen polikistik over sendromu ya da yumurtlamanın bazı nedenlere bağlı olarak gerçekleşmemesi de adet dönemlerinde kanamanın aşırı düzeyde olmasına yol açabiliyor. Kadınlarda ergenlik dönemlerinde ve menopoz dönemine yakın zamanlarda da bu tür sorunlar yaşanabilir. Ancak bazı önemli rahatsızlıkların da aşırı adet kanamasına yol açtığını belirtmek gerekir. Bu sağlık sorunlarını şu şekilde listeleyebiliriz:

  • Rahim kanseri
  • Hiperplazi (rahim içinin kalınlaşması)
  • Bazı karaciğer hastalıkları
  • Rahim iltihaplanması
  • Endometriozis
  • Rahimde kist ya da miyom olması
  • Bazı kan hastalıkları
  • Aşırı sigara ve alkol tüketimi
  • Aşırı stres
  • Hipotiroid, diyabet, obezite, kronik kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi sistemik hastalıklar

Son olarak hastaların kullandıkları hormonal ilaçların ya da kan pıhtılaşmasını önleyen ilaçların da söz konusu soruna yol açabildiği bilgisini aktaralım.

Menoraji Tanısı Nasıl Konulur?

Tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi aşırı adet kanaması durumunda da hastanın öyküsünün çok iyi alınması büyük önem taşıyor. Sonrasında ise mutlaka fiziksel bir muayene gerçekleştirilmesi gerekir. Muayene esnasında ultrasonografiden de yardım alınabilir. Hastadan kan testi yaptırması istenir çünkü hormonal bozukluğun olup olmadığı, kan pıhtılaşması ile ilgili bir sorunun olup olmadığı, gebelik olup olmadığı gibi soruların yanıtlarının da biliniyor olması gerekiyor.

Hastada menoraji sorununa yol açan yani altta yatan unsurun belirlenebilmesi için biyopsi ile rahim içinden doku örneği alınması da gerekebilir. Özellikle kanser şüphesi olduğunda bu işlemin mutlaka yapılması, doku örneğinin patolojik incelemeye gönderilmesine ihtiyaç duyulur. Smear testinin yapılması da önem taşıyor.

Rahim içine izotonik serum verilmesi yöntemi ile gerçekleştirilen “salin infüzyon sonografi” ise miyom veya endometrial polip şüphesi olduğunda yapılan bir işlemdir. Muayene ve tetkik sonuçlarının bir arada değerlendirilmesi neticesinde tanı konabilir ve hemen ardından hasta için uygun olan tedavi seçenekleri değerlendirilir.

Hipomenore Nedir?

Hipomenore aşırı adet kanaması probleminin aksine adet kanamasının beklenenden daha az olması sorunudur. Bu soruna yol açabilen faktörler ise şöyledir:

  • Hormonal nedenler
  • Daha önce rahim odaklı cerrahi müdahaleler geçirmiş olmak
  • Gebelik şüphesi
  • Menopoz
  • Aşırı zayıf olmak ya da çok hızlı kilo vermek
  • Aşırı stres ya da üzüntü
  • Polikistik over sendromu
  • Rahimde yara olması
  • Bazı doğum kontrol haplarının kullanımı
  • Rahim ağzında darlık olması gibi bazı yapısal sorunlar

Tüm bunlarla birlikte genetik faktörlerin de bu sorun üzerinde etkili olduğu düşünülüyor. Özellikle aile öyküsünde adet kanamasının az olması sorunu varsa kadınlarda bu problemin ortaya çıkma olasılığı da güçleniyor. Ancak bazı hastalıkların belirtisi olarak da adet kanamasının az olması sorunu yaşanabildiğinden mutlaka bir uzman başvurulması gerekiyor.

Op. Dr. Barış KorkmazOp. Dr. Barış KorkmazKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
0532 223 2379
0532 223 2379